27 Ekim 2015 Salı

Dünyayı gezmek isteyenlere dille ilgili birkaç tavsiye

İngilizce ve İspanyolca şart!
Kabul etmeliyiz ki, İngilizce dünyanın konuştuğu dil haline gelmiş durumda. İspanyolca da dünyada en çok konuşulan diller arasında!Bu dilleri biliyor olmanız, sizi daha az zora sokacaktır.

Hayat kurtaran sözlükler
Seyahat çantanıza, mutlaka Türkçe- gideceğiniz ülkenin dilinde bir sözlük koyun. Bu sözlük hep yanınızda olsun. Online sözlükler de çok işe yarar ama her zaman Wifi bağlantısı bulamayabilirsiniz ya da internete girecek kadar vaktiniz olmayabilir. Ayrıca kalıp cümlelerin olduğu, sözlükler de var. İşinize yarayacaktır. Bu hazırlıkları da yapacak haliniz yoksa ve Akıllı telefonunuz varsa, sseyahat edenler için en iyi çeviri uygulamaları listesine bir göz atmanızı tavsiye ederiz!
http://www.telegraph.co.uk/travel/travel-advice/11377276/The-five-best-translation-apps-for-travellers.html

Latin Alfabesinin olmadığı dillerle başa çıkmak
Bu ciddi bir sorun. Size en ufak bir çağırışım bile yapmayan, kesinlikle karmaşık gelen harflerle yazılmış sokak,cadde isimlerini bir düşünün! Çoğu şeyi yanlış anlayabilirsiniz. Burada sizi kurtaracak olan tek şey, alfabe hakkında biraz bilgi sahibi olmak, hiç değilse okunuşlara hakim olabilmek. Ayrıca Google Görsel Çeviri uygulamasıyla resimler içindeki metni çevirebilirsiniz. Bu, sizin çektiğiniz veya içe aktardığınız bir resim olabilir ya da kameranızı doğrultmanız yeterlidir. Eğer böyle bir vaktiniz de yoksa, sesli sözlük uygulamalarından birini mutlaka telefonunuza indirin.


Tinder'ın nimetleri
Tinder sadece bir dating uygulama değil, seyahatte inanılmaz derece işe yarayan bir rehber! Eğer bir engeliniz yoksa, mutlaka Tinder'ı arkadaş bulmak amacıyla kullanın. Görüşüp görüşmemeniz önemli değil, size restaurant tavsiyeleri verebilecek, sıkıştığınıza soru sorabileceğiniz, ortak bir dilde konuşabildiğiniz (İngilizce, Türkçe vb.) birileri olması hayatınızı kolaylaştırır. Hiç değilse, birkaç cümle çevirisi ya da kelime sorup öğrenmek fena bir fikir değil!



Menü facialarına önlemler
Lokal dili bilseniz bile ya da menülerin bildiğiniz başka bir dile çevirisi olsa bile, bazen işe yaramayabilir.  Çünkü Türkiye'de hiç bilmediğiniz, görmediğiniz sebze, meyve ya da et isimlerinin çevirisi olmayabilir. Yemek açıklamaları da, ayrıntısız yapılmış olabilir. Size tavsiyemiz, sözlüklerin ve çevirilerin yetmediği durumlarda, Google Görse
l araması yapmak. Hakkında hiçbir fikriniz olmadığı yemek isimlerini Google Görsel'de aratıp en azındani yiyeceğiniz şeyin neye benzediğini görebilin!


Sizin de tavsiyelerinizi bekleriz!

Formula Lingua
www.formulalingua.com

19 Ekim 2015 Pazartesi

Geleceğin Dili Ne Olacak? Geleceğin dilini etkileyen en önemli 10 Faktör!

Günümüzde İngilizce hem iş dünyasında hem de sosyal hayatta, son derece işimize yaracak ve bize neredeyse dünyanın kapılarını açabilecek bir dil.
Fakat bugün İngilizce hemen hemen hayatımızın her alanında karşımıza çıkıyorken, dillerin popülerliğinin değişken olabileceğini de söylemek isteriz. Örneğin 20. yüzyılda, okullarda en çok öğrenilen diller Almanca ve Fransızcaydı. Bugün ise, bu dillerin her ne kadar bize birçok katkısı olsa da, İngilizcesiz yine de olmuyor!

Peki biz gelecekte önem kazanacak dillerin hangileri olacağını önceden tahmin edebilir miyiz? Eminiz ki bu bilgiler, hem çocuklarınızın eğitim hayatına hem de kendi iş ve sosyal hayatınıza yön vermede son derece etkili olacaktır.

İşte size geleceğin dillerini etkileyen 10 faktör:


Ülkenin ithalat/ihracat durumu 
İş dünyasındaki ihtiyaçlar
Gelecek hükümetin olası ticaret politikası
Yükselişe geçen büyük pazarlar

Bunlar ilk 4 faktör. Hepsi de ekonomi ile alakalı. Ülkenin ekonomik geleceği ile ilgili son durumu ve geleceğine dair. Türkiye'nin ve gelecekteki hükümetimizin bu alanlardaki politikalarına bir de bu gözle bakabilir, tahminler yürütebilirsiniz.



Ülkenin diplomatik ilişkileri
Toplumun ilgi gösterdiği diller
Dış ve iç turizm
Ülkenin uluslararası eğitim stratejisindeki öncelikleri

Bu faktörler genellikle sosyal. Türkiye en çok hangi ülkelerle ilişki içinde? Türkiye'ye hangi ülkelerden en çok turist geliyor / Biz en çok hangi ülkelere seyahat ediyoruz? Gelecek hükümet eğitim ile alakalı yenilikler yapacak mı? Devletimizin ve eğitim kurumlarımızın (ilköğretim, lise, üniversite, enstitüler vb.) uluslararası alandaki işbirlikleri nedir? Tüm bu soruların cevabı, öğrenmemiz gereken yabancı dilleri tahmin etmemizi sağlayacak.



Diğer ülkelerde konuştuğunuz dillerin yeterlilik düzeyleri
Dillerin internetteki yaygınlığı

Politik ya da ekonomik ilişkilerde bulunduğumuz ülkelerdeki Türkçe ve İngilizce bilme oranları nasıl? Örneğin Türkçe ya da İngilizce seviyesinin düşük olduğu ya da bu dillerin pek tercih edilmediği bir ülke ile ortada bir ilişki varsa, o zaman o ülkenin dilini öğrenmek gerekir. Ve internet! Sosyal medya paylaşımlarından haberlere, akademik metinlere kadar bir göz atmanızda fayda var!




Formula Lingua
Dilinizin sınırları, dünyanızın sınırlarıdır.
www.formulalingua.com
02163638144
info@formulalingua.com

12 Ekim 2015 Pazartesi

'Barış'ın Dilbilimsel Kökeni


En başta belirtmeliyiz ki "kötü"nün varlığı nasıl ki "iyi" olanı değerli kılıyorsa aslında "savaş"ın da varlığı "barış"ı daha bir değerli kılıyor. Buna benzer bir yaklaşımla Sevan Nişanyan etimolojik sözlüğünde "barış"ın, "savaş-/savaş ikilisinden analoji yoluyla" bugünkü Türkiye Türkçesine geldiğini belirtiyor. Bunun yanında Orhan Hançerlioğlu ise Felsefe Ansiklopedisi'nde "barış"ı, "Savaş karşıtı olarak uzlaşma. Anamalcılığın geliştirici gücü ve zorunlu koşulu olan savaş'ın karşıtıdır." şeklinde tanımlar. Bundan yola çıkarak başlangıçta insan-insan, insan-toplum ve insan-doğa bir uyum içinde (barışık) yaşıyor idiyse o zaman "barış" kavramının bugünkü anlamıyla kullanımının, söz konusu uyumun bozulmasıyla ortaya çıkan savaşla birlikte oluştuğunu söyleyebiliriz.

Türkçede "bar-/barış-" sözcüğünün ilk rastlandığı kaynaklardaki anlamı ile bugünkü Türkçede kullandığımız"barış" sözcüğünün anlamı arasında semantik farklılıklar görüyoruz. Bu konuda Prof. Dr. Mustafa Öner "Barış-/Barış Sözü Hakkında" adlı makalesinde "Barış-" şeklinin Eski Türkçedeki kullanışlarının 'bar-' fiil kökündeki 'gitmek' esasına bağlı olduğunu belirtiyor. Yani bu devirde "barış-, 'karşılıklı olarak gidip gelmek' demektir" şeklindeki ifadesi de bunu gösteriyor. Yine bu paralelde Nemciye Alpay da "Bilmediğimiz Barış" adlı yazısında Türkolog Andreas Tietze'nin "Tarihi ve Etimolojik Türkiye Türkçesi Lugatı" eserinde "Barışmak" şeklinin "Bar-" kökünden işteşlik ekiyle oluştuğunu ve "birbirine gitmek" anlamına geldiğini belirttikten sonra bunu "Birbirinin gerçekliğine varmak" olarak tamamlar.

Eski Türkçeden Batı Türkçesine geçişte sözcük başında görülen ses hadiselerinden olan b- > v- değişiminden dolayı "bar- > var-" değişimi olsa da Prof. Dr. Mustafa Öner "var- " şeklinin yerini "git-" fiiline bıraktığını; "varış-" biçiminin çok az kullanıldığını ve bugün de bu fiilin arkaik bir unsur olarak kalmasına rağmen "barış-" fiilinin hâlâ kullanıldığını belirtiyor.

Barış- sözcüğünün Türkçenin birçok eski kaynaklarında geçtiğini görüyoruz. Bu kaynaklardan biri de Divan-ı Lugat-it Türk'tür. Burada geçen "olar bir birke barışdı" sözü "onlar birbirilerine gittiler" anlamına gelirken Harezm Türkçesinin önemli yadigarlarından olan Mukaddimetü'l-Edeb'te "Barış-", "birlikte gitmek" anlamına gelmektedir. Başka kaynaklarda da bu anlamda kullanım görülse de XV. Asır Çağatay Türkçesi metinlerinde "barış-" fiilinin "birisiyle münasebetini düzeltmek, barışmak" anlamlarına gelerek günümüzde algılanan biçimiyle kullanılmaya başlandığını görüyoruz. Burada "barış-" fiilinin semantik bir gelişme göstererek metaforlaştığını ve bir üst anlam tabakasına çıktığını söyleyebiliriz.

Tabi bazı Türk şiveleri bu sözcüğü günümüzde algılanan biçimiyle kullanmayıp "birbirine misafirliğe gidip gelmek (Tatar tü.)", "gidip gelmek (Kazak Tü.)", "karşılıklı gidip gelmek(Kırgız Tür.)" anlamlarında kullanmışlardır. Bunun yanında Prof. Dr. Mustafa Öner, barış- fiilinin çeşitli kaynaklarda keliş- fiiliyle birlikte kalıplaşmış kullanımlarına dikkat çekerek "keliş" fiilinin "barışmak" sözcüğü için kullanıldığını belirterek barış- ve keliş fiillerinde tarih sürecinde meydana gelen semantik değişimi şöyle anlatır: a- "Karşılıklı gidip gelmek" > b- "uymak; uyuşmak; anlaşmak" > c- "barışmak".


Sonuç olarak diyebiliriz ki bu tür semantik değişimler her dilde görülen normal dil unsurlarıdır. Önemli olan dilin sahip olduğu bu sözlerdeki sihrin keşfedilmesi ve anlamsal derinliğin tespit edilmesidir. Burada Türkçedeki "barış- / Barış" sözcüğü üzerinde durduk. Anlıyoruz ki bu sözcüğün anlamsal derinliğinde "birbirini ziyaret etmek, birbirine gitmek, görüşmek" var. Tabi insanlar öncelikle ya birilerine giderler ya da birileri gelir ve böylece görüşülüp konuşulur. Bunun sonucunda oluşan diyalog ile de anlaşmaya varılıp bir barışa erişilir. Sanırım ülkemizdeki sorunların temelinde de bu var. İnsanlar öncelikle birbirilerini suçlamak ve kavga etmek yerine birbirilerini ziyaret etseler, görüşseler ve konuşsalar o zaman bir barış yaratılabilir.

Kaynak: İbrahim Genç / Barış'ın Dilbilimsel Öyküsü



Formula Lingua

7 Ekim 2015 Çarşamba

Almanca'dan geçen 'aşmış' bir kelime: 'Kitsch' (Kiç)

Kökeni her ne kadar belirsiz olsa da, kitsch kavramı, 1860-1870 yılları arasında Almanya, Münih’te sanat dünyasında ortaya çıkmış ve kolayca pazarlanabilen, ucuz şeyleri tanımlamak için kullanılmıştır.


Daha çok dekoratif anlamda, gösterişli ve zevkten yoksun olannesneler için kullanılan kitsch kavramı birçok kişi tarafından değişik şekillerde tanımlanmıştır.Bir tanıma göre kitsch: “Var olan bir tarzın aşağı bir kopyası olan sanatı sınıflandırmak için veya kibirli ve bayağı bir tada sahip nesnelere ve ticari kaygılarla üretilmiş olan banal ve sıkıcı ürünlere gönderme yaparken kullanılan bir terim.”dir .

Diğer bir tanıma göre ise: “Özellikle;20.yy içinde üretilmiş çeşitli nesnelerde rastlanan zevksiz, kökeni belirsiz ve estetik değer taşımayan bir tasarım anlayışını nitelemek için kullanılan sözcük” olarak tanımlanabilir.

Türk Dil Kurumu’na göre kitsch: “İlkel yollardan duyguları harekete geçirmek isteyen sözde sanateseri; sanat değeri olmayan değersiz eser, bayağı şey, zevksizlik.” olarak tanımlanır.



Tüm bu tanımlara dayanarak kitsch’in; genellikle başka eserlere benzemesi için yapılmış kötü, içi boş, özgün olmayan bir kopyası ve sözde sanat eseri olarak ya da seçkin veüst tabakadaki kişilerin benimsemediği, buna zıt olarak da kitlelerin kopamadığı ve hayatın her alanında görülmesi muhtemel olan nesneler olarak adlandırmak mümkün olabilir. Bu kavramın tam olarak bir Türkçe karşılığının bulunmaması nedeniyle genellikle “rüküş” kelimesiyle anlamı karşılanır.




Formula Lingua
www.formulalingua.com

30 Eylül 2015 Çarşamba

Kelime Nasıl Ezberlemeli?


Kelime ezberlemek, biz de kabul ediyoruz ki, sevimsiz bir iş. Hatta ezberlemek meselesi başlı başına sevimsiz ve bizim de özellikle yabancı dil eğitiminde çok desteklemediğimiz bir durum. En başta söylemek isteriz ki, kelimeleri tecrübe ederek öğrenmek en doğrusudur!

Ama kelime ezberlemek zorunda kaldığımızda size önerebileceğimiz birkaç tüyo olacak:


  1. Kelimeleri birkaç defa dikkatlice okuduktan sonra, kendinize ufak bir test yapın. Mesela size birileri o kelimelerin anlamlarını sorsun ve siz de hata yapın (çok normal). Hata yapmak çünkü iyidir, size doğrusu söylendiği ya da siz doğrusunu gördüğünüz zaman, onu artık unutma ihtimaliniz çok daha düşük! Zaten hep hatalarımızdan öğrenmiyor muyuz?
  2. Bu işlemi birkaç defa yaptıktan sonra kendinize daha fazla yüklenmeyin. Mutlaka ara verin ve bu arada gerçekten de, ezberlemek zorunda olduğunuz kelimelere bakmayın! Mesela yemek yiyin, bir müzik açın vb.
  3. Kelimeleri liste halinde anlamsızca yazıp oradan ezberlemenin bir anlamı yok! Kelimeleri anlam bakımından gruplandırın. Gruplandırmayı istediğiniz gibi yapabilirsiniz, mesela doğa ile ilgili kelimeler vb.
  4. Ezberlemek zorunda olduğunuz kelimeleri kullanmaya çalışın. Mesela aralarından 10 tanesini rastgele seçip anlamlı bir hikaye yazmaya çalışın. Bir başka tavsiyemiz de, kelimeleri mutlaka hayatınızla ilişkilendirmeniz. Böylece çağırışım yolu ile kelime hafızanıza daha iyi oturacaktır.

Formula Lingua
www.formulalingua.com
02163638144

28 Eylül 2015 Pazartesi

Avrupa ülkelerinde Yabancı Dil Eğitimi



  • Avrupa'da eğitimin yüzde 94'ü İngilizce dilinde gerçekleşiyor. Finlandiya, Fransa, Avusturya ve Romanya %100 İngilizce eğitime sahip.
  • Avrupa'da İngilizce'den sonra okullarda öğrenilen ikinci dil ise, Fransızca. Onun da oranı İngilizce'ye göre çok düşük. Fransızca eğitim, Lüksemburg, Romanya ve İrlanda'da mevcut.
  • Almanca ise, Fransızca'yla yüzde 4lük bir farkla 3. sırada. Slovenya, Hırvatistan ve Lüksemburg Almanca eğitime sahip ülkeler.
  • İspanyolca da Avrupa'da 2. dil olarak %18 oranında öğreniliyor. Fransa, İsveç ve Danimarka okulları İspanyolca eğitime yer veriyor.
  • İtalyanca ve Rusça ise, yüzde 3 oranla, Malta, Hırvatistan, Kıbrıs, Estonya ve Litvanya okullarında!

Avrupalı öğrencilerin sadece %10'luk bir kesimi herhangi bir yabancı dil bilmiyor. Bu ülkeler arasından, yabancı dilin en az bilindiği ülke ise İngiltere. Sanıyoruz ki, kendi anadillerini neredeyse tüm dünya konuştuğu için 2. bir dil öğrenme gereksinimi duymuyorlar! 

Sonuç: İngilizce Şart!


Bilgiler 2013 yılına aittir, Avrupa Birliği'nin bir çalışmasıdır.

Formula Lingua
www.formulalingua.com


22 Eylül 2015 Salı

14 Eylül 2015 Pazartesi

İngilizcenin yazılışı neden zor?


İngilizcede okunuş ve yazılışların arasındaki tutarsızlık, sadece Umut Sarıkaya'nın değil, Hollandalı şair Gerard Nolst Trinité'nin de dikkatini oldukça çekmiş olacak ki, kendisi bu durum ile ilgili 'Kaos' diye bir şiir yazmış. 1922 yılında yazdığı şiirde, 800 İngilizce kelime üzerinden İngilizce okunuş biçimlerine ilginç bir şekilde dikkat çekiyor.


İngilizce telaffuz sorununa değinen şiirden size küçük bir parça:



İngilizcedeki bu tutarsızlığın temeli aslında, Latin alfabesinin kullanılmasına dayanıyor, yani İngilizcede olan bazı sesler, Latin Alfabesi kullanımına uygun değil. Peki ya nedir bunun kökeni?

Roma, Germen, Viking  ve Fransız İstilası

Romalılar 1. yüzyılda Britiyanya adasına geliyorlar ve de doğal
olarak alfabeleri de onlarla beraber geliyor:) 7. yüzyıl geldiğinde, bu dalganın üzerine adaya bir de Germenler yerleşmeye başlıyor. 9. yüzyılda Vikingler, 1066 yılında ise Fransızlar! Bütün bu topluluklar, Britanya adasına gelince Eski İngilizce, Latin alfabesi kullanan ve farklı seslere sahip olan birçok dille karışıyor.
Fransızlar adayı bir süre sonra terkediyorlar (gönderiliyorlar) ama bu İngilizcenin göstereceği değişimi etkilemiyor. Britanyalılar, Hindistan, Amerika ve Avustralya ile de edindikleri yeni kolonilerle, yeni kelimeler de edinmeye başlıyorlar.



Bu kelimeler genellikle diğer Latin alfabeli yazı sistemlerinden gelmiş, ama İngilizcedeki seslerden farklı sesleri olmuştur. Fakat İngilizcede bazı kelimeler için telaffuz benimsenip yazım uyarlanmış, bazılarında yazım korunmuş, telaffuz uyarlanmış, bazılarında ise her ikisi de korunmuştur. Zamanla sözcüklerin kısaltılması, değişmesi, alfabeye ya da sese uyarlanması gibi durumlar İngilizcesinin yazılı ve sözlü hali arasında derin farklılıkların olmasına sebep olmuştur.



Formula Lingua

www.formulalingua.com
info@formulalingua.com
0216 3638144

31 Ağustos 2015 Pazartesi

Haftanın Günlerinin Kökenleri ve Anlamları



Pazartesi (Türkçe): Pazar ( Farsça ) - ertesi ( Türkçe )
Monday (İngilizce): "Moon day" yani  "Ay’ın günü."
Lunes (İspanyolca), Lundi (Fransızca): luna ( latince ) ay anlamına geliyor. Lunatic de ( İngilizce deli ) ayın hareketlerine göre deliren kişi.
Do-şanbe (Farsça), El-İsneyni (Arapça): Bu iki dilde de "Cumartesi’den sonra gelen ikinci gün" anlamı taşır.
 İki (Türkçe) = Do (Farsça) = Sneyna (Arapça)
Saniye'nin (zaman birimi) de ikinci şey, ikincil anlamı vardır. Birincil zaman birimi dakika, ikincil saniyedir. dakika ile dikkat aynı kökenden gelir; "Partikül, ince ayrıntı" anlamı vardır.


Salı (Türkçe): El-selase (Arapça) nın kısa söylenişidir.
Se-şanbe (Farsça): Cumartesi’den sonra gelen üçüncü gün.
Tuesday (İngilizce): Cermen gök tanrısı  ‘ Tiwaz’ın günü ‘ manasına gelir.
Martes (İspanyolca), Mardi (Fransızca): Roma savaş tanrısı Mars’a atfedilmiş bu gün. Mars kızıl bir gezegen olduğundan ve kanı-savaşı çağrıştırdığından gezegenin ismini Mars koymuşlar.
Üç (Türkçe) = Se (Farsça) =  Selase (Arapça)
Salise’nin ( zaman birimi ) de üçüncü şey, üçüncül anlamı var. T__eslis
 -üçlü kimlik- de aynı kökten gelir.

Çarşamba (Türkçe): Çehar-şanbe (Farsça) nin kolay söylenişidir.
El-Arbia (Arapça): Cumartesiden sonra gelen dördüncü gün.
Wednesday (İngilizce) :  İskandinav panteonun en büyük tanrısı olan Odin’in (ya da Wodin) günü anlamına gelir.
Mercredi (Fransızca), Miércoles (İspanyolca): Haber ve ticaret tanrısı Merkür’e atfedilmiş bu gün. Turunu en çabuk tamamlayan gezegen olan Merkür’ün ismi de tanrıların en hızlısı Merkür’den geliyor. merchant da ( tüccar demek İngilizce’de ) aynı kökenden gelir.


Perşembe (Türkçe): Penç-şanbe (Farsça) nın kısa okunuşudur.
El-Hamis (Arapça): Cumartesi'den sonra gelen beşinci gün.
5= Penç ( farsça ) = Hamse ( arapça ) . pençe de bir elde beş parmak olduğundanpençe’dir. Farsça şanbe cumartesi demektir. 
Thursday ( ingilizce ) : İskandinav tanrılarının en güçlüsü, şimşek tanrısı "Thor’un günü" . Thunder ( şimşek ) aynı kökenden gelir.
Jeudi ( fransızca ), Jueves ( ispanyolca ) : Roma mitolojisinin Zeus’u olan Jüpiter’e atfedilmiştir.


Cuma (Arapça) :Toplanma günü, cem günü. Camia, cami, cemiyet gibi sözcükler de aynı kökenden gelir.
Friday (İngilizce): İskandinav mitolojisinde cennetin, aşkın tanrıçası Frigga’nın günü.
Viernes (İspanyolca), Vendredi (Fransızca): Roma aşk ve güzellik tanrısı Venüs’e adanmış bir gün.
"Venereal disease" ile "zührevi hastalık" benzerliği ise dikkate değer. Zühre eski dilde Venüs demek.


Cumartesi (Türkçe): Cuma (Arapça) – ertesi (Türkçe)
Saturday (İngilizce ): Satürn’ün günü. Roma mitolojisinde tarım, adalet, güç ve dansın tanrısı. Gezegen olan Satürn de ismini bu tanrıdan alıyor.
Sábado (İspanyolca), Samedi (Fransızca), Şanbe (Farsça), El-Sibıt (arapça): Köken olarak hepsi şabat ( ibranice )  "dinlenme günü" ve "dinlenme" den geliyor.


Pazar (Farsça):  Çarşı veya pazar, alışveriş edilen yer demek. Sonradan "alışveriş edilen gün'"e de Pazar demişler.
Sunday (İngilizce): Güneş’in günü
Dimanche (Fransızca), Domingo (İspanyolca): Köken olarak dominicus’tan yani "efendiye ait olmak" tan gelir. Aslında günün anlamı "efendinin, hüküm sürenin günü" .dominant,  domine etmek biçimlerine alışkınız.
Yek-şanbe (Farsça ), El-Ahad (Arapça ): Şanbe (Farsça) cumartesi demekti.
Bir (Türkçe) = Yek (Farsça) = Vahed (Arapça)
Yani bu iki dilde de "Cumartesi'den sonra gelen birinci gün" anlamı taşır.


Kaynak: http://onedio.com/haber/gun-isimlerinin-kokenleri-387808



Herkese iyi haftalar dileriz!

Formula Lingua
www.formulalingua.com
02163638144
info@formulalingua.com


6 Ağustos 2015 Perşembe

Tolkien ve Yapay Dilleri

İngiliz yazar, şair, filolog ve profesör ünvanlı bir akademisyen olan John Ronald Reuel Tolkien (1892-1973)  Hobbit, Yüzüklerin Efendisi ve Silmarillion gibi fantastik kurgu eserleriyle tanınır.
Bu eserlerinde, oluşturduğu kurgusal dünyalarda kullanılmak üzere yeni diller ve hatta yeni alfabeler icat etmiştir.

Tolkien, dil mucitlerinin en meşhur ve üretken olanlarından birisidir. Değişken derinliğe iye, bir dil bilgisi ve söz varlığı olan yirmiden fazla dil oluşturdu. Bu dillerin tam sayısının bilinmemesinin yanı sıra, pek çok dilbilimlik makalesi hala yayınlanmamıştır.


  • Elf Dilleri ailesi ata-dil olarak adlandırılan bir ortak atadan (Primitive Quendian) türeyen bir dil öbeğidir. Dil ailesi 1910 yılında oluşturulmuş, Tolkien 1973 yılında ölene kadar üzerinde çalışmaya devam etmiştir. En az on beş Elfçe dil ve lehçenin dil bilgisi ve söz varlığını oluşturdu: Primitive Quendian ata-dil, Common Eldarin, Quenya, Goldogrin,Telerin, Sindarin, Ilkorin, Nandorin, Avarin.

  •  Orta Dünyadaki İnsan Dilleri bir çoktu, ama Tolkien çoğunu zikretmekle yetinmiştir. Söz varlığı ve dil bilgileriyle en az üç dil geliştirmiştir: Taliska, Adûnaic ve Soval Pharë ('Ortak Dil'). İngilizce Westron olarak adlandırılan bu dil, Üçüncü Çağ'da Hobbitler ve İnsanlar tarafından konuşuluyordu. Daha az geliştirilen diğer insancıl diller: Dalish,Rohirric (Anglo-Saxon'larca temsil edilir), Rhovanion (Got'larca temsil edilir), Haladin, Dunlendish, Drûg, Haradrim, ve Easterling.
  • Cücelerin gizli dili: Khuzdul. Aynı zamanda Iglishmêk olarak adlandırılan bir İşaret dili kullanıyorlardı.
  • Entlerin dili: Entish.
  • Valar dili: Valarin.
  • Birinci Çağ'da Morgoth tarafından yaratılan Orkların dili
  • Sauron tarafından kendi imparatorluğu için yaratılan Kara Dil.
  • Üçüncü Çağ'da Ork'ların kullandığı birçok dil. (Genelde Kara Dil ve diğer dillerin sözlerinin bayağılaştırılmış, karma biçimlerinden oluşan diller)

Diğer yapay diller

1.     Naffarin tamamen Tolkien tarafından oluşturulan ilk yapay dildir.
2.     Gautisk Tolkien tarafından Undarhruiménitupp olarak adlandırılan "kaydedilmemiş" Germanik dil.
3.     Mágo/Mágol Macarca temelli bir dil.

Tolkien tarafından icat edilen alfabeler
1.     Rúmil'in Tengwar'ı ya da Sarati
2.     Gondolinic Runlar (Gondolin kentinde kullanılan runlar)
3.     Valmaric Yazı
4.     Andyoqenya
5.     Qenyatic
6.     Yeni İngilizce alfabesi
7.     "Goblin alfabe"si (The Father Christmas Letters de)
8.     Fëanor'un Tengwar
9.     Daeron'un Cirth'i

5 Ağustos 2015 Çarşamba

Türkiye'den Kaybolan Diller

UNESCO'nun  güncellediği Tehlike Altındaki Diller Atlası'nda Türkiye'den de 18 dil yer alıyor.
Unesco'nun kaybolan diller atlasında yer alan diller beş farklı kategoride değerlendiriliyor:
1- Kırılgan: Çocukların çoğu bu dilleri konuşuyor ancak genellikle sadece evlerinde aileleriyle

kullanabiliyorlar.
2- Kesinlikle tehlikede: Çocuklar bu dilleri artık evde anadil olarak öğrenmiyor.
3- Ağır tehlikede: Aile büyükleri ya da yaşlı nesillerin konuştuğu diller. Ebeveynler dilleri anlasa da çocuklarıyla ya da kendi aralarında konuşurken kullanmıyorlar.
4- Ciddi tehlikede: Dili konuşan en genç bireyler büyük ebeveynler ve daha yaşlı nesiller. Onlar da dile tam hakim değil.
5- Yok olmuş diller: Dili konuşan son kişi de hayatını kaybetmiş. Dile sadece yazılı kaynaklardan ulaşılabiliyor.



Dil
Durum
 Dünyada Konuşan Sayısı
Bölge
Konuşulan Ülke
Abhazca
Kırılgan
125 bin
Abhazya, Türkiye, Rusya Federasyonu, Gürcistan, Ortadoğu ve Batı Avrupa'daki diaspora toplulukları
Gürcistan, Rusya Federasyonu, Türkiye
Abazaca (Tapanta)
Kesinlikle tehlikede
2002 Schulz tahminlerine göre 31 bin
Rusya Federasyonu'nda Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti'nin bazı yerleri
Rusya Federasyonu, Türkiye
Adığece
Kırılgan
300 bin
Rusya Federasyonu'nda Adige Cumhuriyeti ve komşu bölgeler, Türkiye, Ortadoğu ve Batı Avrupa'daki diaspora toplulukları
Irak, İsrail, Makedonya, Rusya, Suriye, Türkiye, Ürdün.
Kapadokya Yunancası
Yok olmuş
Bilinmiyor (2005 yılında Mark Janse ve Dimitris Papazachariou Yunanistan’ın kuzey ve orta kesimlerinde halen bu dili konuşan kişiler olduğunu keşfedene kadar dili konuşan kimse olmadığını düşünülüyordu.)
Nüfus mübadeleleri öncesinde Kapadokya, Konya'nın Sille, Kayseri'nin Faraşa köyü ve komşu köyler
Türkiye
Gagavuzca (Güney Balkan)
Ağır tehlikede
Veri yok
Makedonya'nın güneydoğusunda Strumica, Yunanistan'ın kuzeydoğusunda Evros (Meriç) bölgesi, Edirne'nin Surguç bölgesi
Makedonya, Türkiye, Yunanistan
Hertevince
Ciddi tehlikede
1000
Siirt’in Pervari ilçesi yakınlarında bulunan Hertevin köyü (Bugün konuşanların neredeyse tamamı yurtdışında yaşıyor, Türkiye’de konuşan kişi dört kişi var)
Türkiye
Hemşince
Kesinlikle Tehlikede
Veri yok
Türkiye’nin kuzeydoğusu, önceleri Orta Asya’dan Gürcistan’a sınır dışı edilenler (Batı Ermenicesinin bir diyalekti olduğundan SIL International tarafından ayrı bir madde olarak değerlendirilmiyor)
Türkiye
Ladino
Ağır tehlikede
400 bin
Geleneksel olarak Yunanistan ve Türkiye, özellikle de Makedonya ve Trakya’daki tarihi yerler, Balkanlar, Kuzey Afrika’da Fas, Ceuta, Melilla, Cezayir; Türkiye’deki 10 bin civarında kişinin çoğunluğu İstanbul’un Balat ve Hasköy semtlerinde yaşıyor, Yunanistan ve Balkanlarda yaşayanların sayısı Holokost’tan sonra çok azaldı, Kuzey Afrika’da dil ortadan kayboldu.
Arnavutluk, Bosna Hersek, Bulgaristan, Cezayir, Fas, Hırvatistan, Makedonya, Romanya, Sırbistan, Türkiye, Yunanistan
Kabardeyce
Kırılgan
650 bin
Rusya Federasyonu’nda Kabard-Balkar Cumhuriyeti ve Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti, Türkiye ve Ortadoğu’da diaspora toplulukları
Rusya, Türkiye
Lazca
Kesinlikle tehlikede
2001 tahminlerine göre 130 bin (Şişirilmiş bir rakam olabileceği belirtiliyor)
Rize’nin Pazar, Ardeşen, Çamlıhemşin ve Fındıklı ilçeleri ile Artvin’in Arhavi, Hopa, Borçka ve Sarp ilçeleri, Sarp’ın bir kısmı Gürcistan tarafında Acar Cumhuriyeti’nin bir parçası, Sakarya, Kocaeli ve Bolu’da aynı zamanda 1877-78 Savaşı sırasında mülteciler tarafından kurulan Laz köyleri var.
Gürcistan, Türkiye
Mlahsô (Batı Süryanice)
Yok Oldu
Kısa bir süre önce tükendi (Konuşan son kişi İbrahim Hanna 1998’de hayatını kaybetti)
Diyarbakır’ın Lice ilçesi yakınlarında iki köy; tüm sakinler Suriye’ye göçtü
Türkiye
Pontus lehçesi
Kesinlikle tehlikede
300 bin
Türkiye’de ve Gürcistan’da Karadeniz kıyıları, Of ve Sürmene’de halen konuşanlar var ancak çoğunluğu Yunanistan’a göçtü; Rusya’nın güneyi ve Kafkasya’da da göçmüş bazı gruplar yaşıyor
Ermenistan, Gürcistan, Rusya, Türkiye, Ukrayna, Yunanistan
Romanca
Kesinlikle tehlikede
Matras 2002 tahminlerine göre 3 milyon 500 bin
Birçok Avrupa ülkesi özellikle Doğu-Orta ve Doğu Avrupa, Balkanlar

Arnavutluk, Avusturya, Belarus, Birleşik Krallık, Bosna Hersek, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Hırvatistan, Hollanda, İsviçre, İtalya, Karadağ, Letonya, Litvanya, Makedonya, Polonya, Romanya, Rusya, Sırbistan, Slovakya, Slovenya, Türkiye, Ukrayna
Suret
Kesinlikle tehlikede
Poizat ve Sibille’in verileri üzerinden 2008 tahmini 240 bin
Irak Kürdistan’ı, Batı İran Azerbaycan’ı ve Kürdistan’ı, Suriye’nin Türkiye sınırı yakınları; Türkiye’de konuşan yok; konuşanların çoğunluğu Avrupa, Kuzey ve Güney Amerika ve Avustralya’da diasporada yaşıyor
Ermenistan, Irak, İran, Suriye, Türkiye
Turoyo
Ağır Tehlikede
Poizat ve Sibille’in verileri üzerinden 2008 tahmini 50 bin
Geleneksel olarak Mardin’in Midyat ilçesi civarında konuşuluyor; konuşanların çoğu İsveç ve Almanya’ya göçmüş durumda
Suriye ve Türkiye
Ubıhça
Yok oldu
Son konuşan kişi olan Tevfik Esenç 1992 yılında hayatını kaybetti
1864’ten bu yana göçmen topluluklar; Esenç Manyas’ın Hacı Osman köyünde yaşıyordu
Türkiye
Batı Ermenicesi
Kesinlikle tehlikede
Farklı kaynaklardan elde edilen tahminlere göre 50 bin
İstanbul, Hatay’ın Samandağ ilesinin Vakıflı köyü
Türkiye
Zazaca
Kırılgan
1998 Paul tahminlerine göre 2 milyon
Tunceli, Erzincan, Elazığ, Bingöl, Erzurum’un Hınıs ilçesi, Sivas’ın doğusu Muş’un Varto ilçesi, Kayseri’nin Sarız ilçesi, Diyarbakır’ın kuzey ve batı kesimleri, Şanlıurfa’nın Siverek ilçesi ve komşu ilçelerde bazı küçük alanlar; Avrupa’da bu dili konuşan çok sayıda göçmen var.
Türkiye




Kaynak: http://www.unesco.org/languages-atlas/index.php



Dilinizin Sınırları, Dünyanızın Sınırlarıdır.
Formula Lingua
www.formulalingua.com
info@formulalingua.com