24 Aralık 2013 Salı

Diğer Ülkelerde Yılbaşı Gelenekleri


Bir takvim yılının bitip yeni bir takvim yılına başlanması anlamına gelen yılbaşının dünyanın çeşitli ülkelerinde nasıl kutlandığını biliyor musunuz?

ÇİN

Ay (Lunar) takvimi kullanılan ve her yılın bir hayvan ismi aldığı Çin'de yeni yıl 21 Ocak ile 21 Şubat arasında kutlanır. Çin’de yeni yıl kutlamaları birinci gün başlayıp 15 gün sürer ve ‘kâğıt fener’ festivali ile kapanır. Kâğıt fener festivalinde neredeyse büyün sokaklar resimlerdeki gibi kâğıt fenerlerle süslenir.



Çin’de yeni yıl aile birlikteliği anlamına gelir. Öyle ki bu yemek yeme tarzlarına bile yansımıştır. Örneğin tavuk ve balık aile birlikteliğinin sembolü olduğu için bütün olarak yenir. Uzun makarnadan yapılan yılbaşı yemekleri ise, uzun bir ömrü sembolize eder. Hatta geleneklere göre bunları yerken ya da pişirirken kesmek uğursuzluk olarak kabul edilir. Yeni yılda mandalina ve portakallar elden ele geçirilir. Çünkü onlara göre mandalina şansı, portakal zenginliği temsil eder.

JAPONYA
Ağırlıklı Budist ve Şinto olan Japonya’da 1-3 Ocak arasında kutlanan yılbaşı ülkenin en sevilen şenliğidir. Öyle ki, bu üç gün içinde sokakta karşılaştığınız herkese ‘Mutlu yıllar dilerim' (Aki maşite omedetu gozaimasu) diye hitap etmeniz beklenir. Baharın gelişi ve yeniden doğuş zamanı ile ilişkilendirilen bu senliğe Gancitsu (İlk Gün) ya da Şogatsu (Temel Ay) adı verilir. Japonya’da yılbaşı, ev temizliği, şenlikler, karşılıklı ziyaretler ve armağanlarla kutlanır. Evin girişine ya da kapısına kötü ruhları kovduğuna inanılan ‘simenava’ (pirinç sapından yapılmış kutsal ip) asılır ve talih zenginlik ve uzun ömür getirmesi için eğreltiotu turunç ve istakozla süslenir. Şogatsu süresince özel yılbaşı yemekleri hazırlanır ve bunlara ‘osechi ryouri’ adı verilir. Bunlar ‘jubako’ denilen lake kaplı ve kat kat kutular içinde servis edilir. Kutulara giren yemekler rengârenktir ve her bir yiyecek farklı bir anlam ifade eder. Örneğin karidesler ‘uzun ömür', tatlı siyah fasulyeler ‘sağlık’, ringa balığı (herring) havyarı ‘doğurganlık’, teriyaki sosunda hamsiler iyi bir ‘hasat’, tatlı kestane ve tatlı patates püresi ise ‘mutluluk’ ifade eden yiyecekler olarak kutulara konur. İfade ettikleri temennilerin gerçekleşmesi dileğiyle yeni seneye girerken bu yiyecekler yenir. Bir de ‘mochi’ adında yılbaşına özel pirinç kekleri pişirilir.


AVUSTRALYA
Yeni yıl Avustralya’da yaz gününe denk geldiği için buradaki kutlama ve yeme-içme gelenekleri buna göre değişir. Yılbaşı kutlamaları 31 Aralık gece yarısı başlar ve ertesi gün boyunca devam eder. Bu kutlamaların en büyük özelliği de olabildiğince çok gürültü çıkarmaktır. Bu da maytaplar, havai fişekler, kornalar, ıslıklar, kaynana zırıltılarıyla sağlanır. Bu âdetin kökeni ise Ortaçağ Avrupa’sındaki ve Pagan geleneklerine dayanır. Çok tanrılı Ortaçağ kır dinleri olan ‘pagan’ inancında, yıl bitimlerinde eski yıldan kalan kötü ruhları kovmak amacıyla gürültü çıkarılır ve ateş yakılırmış. Ateş yakma âdeti Avrupa’nın bazı yerlerinde, örneğin Orkney Adaları’nda halen devam eden bir yeni yıl geleneğidir. Avustralya’da 1 Ocak günü önemli bir resmi tatil olduğu için vatandaşlar bu günü ‘piknik' veya plajlarda kamp yaparak değerlendirmeyi seçerler. Bu nedenle Avustralya’da yılbaşı yemeği demek piknik yemekleri ve mangal partisi demektir.


BREZİLYA

Brezilya’da 31 Aralık gecesi ‘macumba’ inancına mensup rahibeler, mavi-beyaz giyinerek Rio de Janeiro’nun İpanema plajında büyük ‘festa de lemanja’ törenleri düzenlerler. Bu törenlerde içi çiçekler, parfümler ve yanan mumlarla doldurulmuş minik kayıklar kıyıdan denize salınarak deniz (su) tanrıçası Lemanja’ya armağan edilir. Diğer Riolular ise bembeyaz giysiler içinde Copacabana plajında durmaksızın dans ederler. Brezilya kültüründe ve inançlarında mercimek zenginliği ve bereketi ifade ettiği için, yeni yılın birinci günü mutlaka mercimek çorbası ile mercimekli pilav pişirilip yenir.

18 Aralık 2013 Çarşamba

Cermen Dilleri

Hint-Avrupa dil ailesinin bir kolu olan Cermen dilleri,15 dili kapsamakla birlikte neredeyse 500 milyon kişi tarafından konuşulmaktadır.

Bu diller genellikle bükümlüdür. Yani kendi içinde sözcük değişime uğrayarak çekilir. Mesela İngilizce "drink-drank-drunk" (Almanca "trinken-trank-getrunken")'ta olduğu gibi. Genellikle cümle yapısı Özne + Yüklem + Tümleç şeklindedir.

Bu dillerden başlıcaları şunlardır:

  • Almanca (100 milyon civarında kişi tarafından ana dil olarak konuşulmaktadır)
  • İngilizce (en fazla konuşulan Cermen dilidir)
  • Flemenkçe (25 milyon kişi konuşmakta)
  • Afrikaanca (Güney Afrika ve Namibya'da, daha çok Hollanda'dan göç etmiş Avrupa kökenli beyazlar Afrikanerler tarafından konuşulan Batı Cermen dil ailesinden,Hollandaca'nın bir lehçesi. Daha az sayıda kişi tarafından Botsvana, Lesoto ve Svaziland'da da konuşulmaktadır.)
  • Yidiş  (Avrupa, Amerika ve Asya’da 3.5 milyon’dan fazla Aşkenaz Yahudisi tarafından konuşulan, Cermen kökenli dil. Diğer birçok Musevi dili gibi İbrani Alfabesi ile yazılır. Zaman zaman Almanca ağzı olarak görülür.)
  • Norveçce (5 milyon ana dil olarak konuşanı var)
  • Danca (5,5 millyon ana dil olarak konuşanı var.)
  • İsveçce (10 milyon anadil olarak konuşanı var)



Bu diller arasındaki benzerlikleri aşağıdaki tablodan anlayabiliriz :





Formula Lingua