21 Kasım 2013 Perşembe

Bir dili tam olarak öğrendiğinizi nasıl anlarsınız?

·         O dilde espri yapabiliyor ve hatta birileri size espri yaptığında anlamsızca yüzüne bakmıyorsanız,

·         Şarkı dinlediğinizde sözleri kaçırmıyor ve anlayabiliyorsanız,

·         O dildeki bir haber programını dinlerken çoğu şeyi anlayabiliyorsanız,

·         Birisi size o dilde bir şey dediğinde ‘hı?’ diye tepki vermiyor ve o kişinin daha yavaş konuşmasını talep etmiyorsanız,

·         Kitap, gazete, dergi vb. okurken artık yanınızda bir sözlük bulundurmuyorsanız,

·         Konuşurken artık çekinmiyor ve bu yüzden de kulaklarınız artık kızarmıyorsa,

·         Günlük bir konu hakkında konuşmak için önceden hazırlık yapmaya (kafada cümleleri önceden kurma, sözlüğe başvurma vb.) gerek duymuyorsanız,

·         Konuşmaya çalışırken aradaki ‘heaaaa’ molaları artık yok olduysa,

·         Birileri o dili yanlış konuşurken hata yaparsa, bu sizin kulağınızı tırmalamaya başladıysa ve farkında olmadan o hatayı düzeltme gereği duyuyorsanız,

·         Kimi zaman o dildeki konuşmaların geçtiği rüyalar görüyorsanız,

·         Mesela o dildeki bir kelimeyi bilmenize ve kullanıyor olmanıza rağmen, kimi zaman Türkçe’ye çevirirken sıkıntı yaşıyorsanız,



Siz o dili gerçekten öğrendiniz demektir!

Eğer yukarıda listelediğimiz durumlardan en fazla 2 sinde sorun yaşıyorsanız;

Formula Lingua
0216 363 81 44




13 Kasım 2013 Çarşamba

Hangi dili neden öğrenmelisiniz?

Hangi Dil Neden Öğrenilir, Dillerin Zorluk Dereceleri Nedir? 

      


Neden ikinci bir dil öğrenmelisiniz?


  • Bugünün ve geleceğin global ekonomisinde etkili bir şekilde rekabet edebilmek için
  • İş bulma şansınızı ve maaş miktarınızı artırmak için
  • Kültürler arası ilişkiler ve başka dünyaları anlayabilmek için
  • İngilizce kelime bilginizi ve dile hakimiyet gücünüzü artırmak için
  • Kritik ve üretken düşünme kaabiliyetinizi artırmak için
  • Yurtdışında seyahat ve eğitim imkanlarınıza zemin hazırlamak için
  • Yabancı edebiyat eserlerini ve müzik ustalarını, filmleri orijinal dillerinde anlayabilmek için
  • Üniversiteye kabul edilme yeterliliklerinden birini yerine getirmek için
  • Ve çok beylik bir cümleyle başka bir dil ve kültürü öğrenmek, ilk olarak (ve sizin de istek sıranıza uygun olarak) kariyerinizi zenginleştirecek, ufkunuzu genişletecek ve hayatınıza zenginlik katacaktır.

Peki hangi dil?

Fransızca, Almanca veya İspanyolca?
Aşağıda her bir dilin kelime dağarcığı, grameri ve telaffuzu açısından zorluk dereceleri gösterilmektedir.

Kelime Dağarcığı Olarak


FRANSIZCA
Daha az zor, kelimelerin çoğu İngilizce'yle benzerlik gösterir
ALMANCA
Daha az zor, kelimelerin çoğu İngilizce'ye benzer
İSPANYOLCA
Daha zordur, Endülüs Emevilerinden kalan Arapça etkisinden dolayı kelimelerin pek azı İngilizce'yle benzerlik gösterir.

Dilbilgisi

FRANSIZCA
Özellikle geçmiş zaman ve dilek kiplerine bağlı olarak daha az zor denebilir
ALMANCA
İsimler ve sıfatlara bakılarak daha zor olduğu söylenebilir
İSPANYOLCA
Geçmiş zaman ve dilek kiplerine bakılarak daha zor olduğu söylenebilir. Bir de "olmak - to be" fiili için iki ayrı fiil bulunur

Telaffuz

FRANSIZCA
Daha zor; kuralların yanında hayli istisna sözkonusudur, bazı sesler Türkçe'de de İngilizce'de de yer almazlar
ALMANCA
Bazı kısımları zordur, yazıldığı gibi okunur, bazı Almanca sesler İngilizce'de yoktur
İSPANYOLCA
Daha az zordur, daha çok fonetiktir. İngilizce'de yer almayan pek az ses İspanyolca'da bulunmaktadır.

Bir dili seçme ya da seçmeme konusunda zorluk derecesinin dışında nedenler olmalıdır. Dil öğrenenen kişiler, ilgi alanlarına giren, kültürel, iş hayatı ve eğitimi amaçlarına uyan dillerde daha başarılı olurlar.

Fransızca neden öğrenilir?

  • Beş kıtada 43 ülkede 200 milyondan fazla insan tarafından konuşulur
  • Mutfak kültürünün, modanın, kişisel otomobil ürünlerinin, mimari, sanat, tiyatro ve dansın uluslar arası dilidir
  • Birleşmiş Milletler'in resmi ve hali hazırda kullanılan dilidir
  • İnternet'in ikinci dilidir
  • Dünyanın en geniş ticari bloklarından olan Avrupa Birliği'nin resmi dilidir
  • Kanada'da İngilizce ile birlikte ikinci dil olarak kullanılır
  • 25'ten fazla Afrika ülkesinde ticaret ve iş hayatının resmi dilidir
  • Bütün İngilizce kelimelerin neredeyse yarısı (%40-50)si Fransızca'dan gelir
  • Dünya genelinde İspanyolca ve Almanca'ya göre daha fazla anlaşılır bir dildir
  • Fransa dünyanın en önemli turizm merkezlerinden birisidir

AŞAĞIDAKİ ALANLARA İLİŞKİN KARİYER HEDEFLERİ OLANLAR İÇİN FRANSIZCA İDEALDİR:
Güzel sanatlar, mimarlık, sinema, mutfak kültürü, inşaat mühendisliği, dans, uluslararası ilişkiler, moda, linguistik, edebiyat, tıp, müzik, felsefe, ilahiyat, bilim, uzay/hava bilimleri, telekomünikasyon ve tiyatro.

Neden Almanca öğrenmelisiniz?

  • Avrupa'da yaygın olarak konuşulan bir dildir. Almanca, Avusturya, Lihtenştayn ve İsviçre'nin resmi dilidir ve Polonya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Romanya, Rusya, Belçika ve Lüksemburg'ta da yaygın olarak konuşulmaktadır.
  • Avrupa Birliği'nin anahtar dilidir, merkezi ve doğu Avrupa pazarlarında kullanımı giderek yaygınlaşmaktadır.
  • Almanya ABD'nin en büyük Avrupalı ticari partneridir
  • Avrupa, Rusya, ve Asyanın bir bölümünde, bilimsel ve ticari alanlarda yaygın olarak kullanılan bir dildir.
  • Fransızca ve İspanyolca'ya göre köken itibariyle Germanik bir dil olan İngilizce'ye daha yakındır.
  • Almanca konuşulan Avrupa ülkeleri ABD'li turistler için popüler turizm merkezlerindendir.
  • 60 milyondan fazla ABD vatandaşı köken olarak Alman kültürüne aittir.
  • Almanca aşağıdaki sahalarda kariyer hedefleyenler için idealdir:Astronomi, sanat tarihi, biyokimya, biyomedikal fizik, botanik, kimya, dizayn, mühendislik, film çalışmaları, genetik,linguistik, bilimsel metodoloji ve mantık, moleküler biyoloji, müzik, yakın doğu çalışmaları, felsefe, fizik, psikoloji, ilahiyat ve zooloji


Neden İspanyolca Öğrenmelisiniz?

  • İspanya'nın, ABD vatandaşlarının pek çoğunuyla birlikte Orta ve Güney Amerika ülkelerinin yaygın olarak kullanılan dilidir
  • Dünya genelinde 21 ülkede ve beş kıtada yüz milyonlarca insan İspanyolca kullanmaktadır
  • Dünyada 300 milyon insan tarafından kullanılan beşinci yaygın dildir
  • ABD nüfusunun yüzde onuna tekabül eden 17.5 milyon kişi İspanyolca konuşmaktadır
  • 2020 yılı itibariyle, ABD vatandaşlarından 51 milyonunun İspanyolca konuşması beklenmektedir. Özellikle kuzey batı bölgelerinde yaşayan insanların
  • Dünyada sakinleri ispanyolca konuşan dördüncü büyük şehir Los Angeles'tir.
  • Meksika ve Güney Amerika'yı gezmeyi düşünenlerin İspanyolca bilmeleri büyük kolaylıklar sağlayacaktır
  • ABD'de okumayı ya da yaşamayı düşünen ve bunun için Kaliforniya, Nevada, Southwest, Florida ve New York gibi İsponyolca konuşan nüfusun yoğun olduğu yerleri seçenlerin İspanyolca bilmeleri işlerini büyük ölçüde kolaylaştıracaktır.

İSPANYOLCA BİLMEK AŞAĞIDAKİ SAHALARDA KARİYER HEDEFLEYENLER İÇİN UYGUNDUR:
Ziraat, bankacılık, işletme, iletişim, inşaat, kriminoloji, acil yardım servisleri, gazetecilik, tıp, öğretmenlik, seyahat endüstrisi


Yukarıda mercek altına aldığımız dillerden herhangi birisine hakimiyetiniz aşağıdaki sahalarda kariyer yapmanızın yolunu açar :

Güzel sanatlar, mütercimlik, bankacılık, gazetecilik, ticari danışmanlık, kütüphanecilik, tıp araştırmaları, diplomasi, optik, eğitimsel yazılımlar, yayıncılık, mühendislik, güvenlik donanımları, moda, spor yayıncılığı, finansal servisler, öğretmenlik, kamu sektörü, telekomünikasyon, insan kaynakları, bilişim teknolojisi, seyahat ve turizm endüstrisi.


*Central Oregon Community College'in ilgili yayınından derlenmiştir.


Formula Lingua
www.formulalingua.com

7 Kasım 2013 Perşembe

Babil Efsanesi ve Dillerin Doğuşu

Efsaneye göre Tanrı'nın,ona ulaşmaya çalışan insanlara verdiği bir ceza:

Tevrat’ta yer alan ve Bâbil kıssası olarak bilinen anlatıda dillerin nasıl farklılaştıklarına dair bilgiler vardır.

Dini bir bakış açısıyla bu öykü sıklıkla insanın kusurluluğunu, tanrının kusursuzluğu ile kıyaslamak ve dünyadaki yüzlerce dilin kökenini açıklamak amacıyla kullanılır. Buna göre Tufan'dan sonra yine kendilerini kaybeden insanlar, gökyüzüne ulaşma tutkusuyla bir kule yapmaya karar verirler. Herkes aynı dili konuştuğu için, el birliğiyle bu kuleyi inşaya girişirler. Tanrı da, yine kendini kaybeden insanoğlunu cezalandırmak üzere dil kargaşası yaratır. İnsanlar birbirini anlayamaz olur ve o devasa projeyi gerçekleştiremezler. Zamanla çeşitli dil ve kültürler, farklı gelenekler oluşur. Bir yandan 'yabancıllık, öte yandan çevreye kapalı yaşam, kişileri ön yargıya, yanlış anlamaya, çatışmaya sürükler. 

Babil kulesinden Tevrat'ın Yaratılış (Tekvin) kısmında bahsedilir. O da şu şekildedir:

''Ve bütün dünyanın dili bir ve sözü birdi. Ve vaki oldu ki, şarkta göçtükleri zaman Şinar diyarında bir ova buldular ve orada oturdular. Ve birbirlerine dediler: Gelin kerpiç yapalım ve onları iyice pişirelim. Onların taş yerine kerpiçleri ve harç yerine ziftleri vardı. Ve dediler: Bütün yeryüzü üzerine dağılmayalım, diye gelin kendimize bir nam yapalım. Ve âdemoğullarının yapmakta oldukları şehri ve kuleyi görmek için Rab indi ve Rab dedi: İşte bir kavimdirler ve onların hepsinin bir dili var ve yapmağa başladıkları şey budur ve şimdi yapmağa niyet ettiklerinden hiçbir şey onlara men edilmeyecektir. Gelin, inelim ve birbirinin dilini anlamasınlar diye, onların dilini orada karıştıralım. Ve Rab onları bütün yeryüzü üzerine dağıttı ve şehri bina
Etmeği bıraktılar. Bundan dolayı bunun adına Bâbil denildi; çünkü Rab bütün dünyanın dilini orada karıştırdı ve Rab onları bütün yeryüzü üzerine oradan dağıttı..'' (Eski Ahit (Tevrat), Tekvin, Bap, 11/1–9)

Kısacası Babil Kulesi, insanların tarihî dönemlerde dil olgusunun kökenine ve ulusların çeşitliliğine yönelik sorularına cevap veren bir inanıştır. Bu efsane, ulusların ve onların dillerinin çeşitliliğini açıklamaya çalışır. İnanış, kutsal kitaplara da yansımış ve çeşitli efsane, destan gibi anlatılarda yerini almıştır.




Dilinizin Sınırları Dünyanızın Sınırlarıdır
Formula Lingua




5 Kasım 2013 Salı

Nedir bu 'Remember, Remember, The 5th of November' ?

Hatırla,hatırla,5 Kasım'ı hatırla!

5 Kasım 1605, İngiltere


Bir adam 5 Kasım 1605 tarihinde İngiliz Parlamento binasını havaya uçurmaya çalıştı. ‘Barut komplosu’ olarak bilinen olay amacına ulaşamadan engellense de ‘5 Kasım’ tarihe geçti ve anarşi hareketlerinin öncülerinden oldu…


Guy Fawkes… İngiliz tarihinin en büyük vatan haini…36 yaşında idam edildi. Çünkü sistemin karşısındaydı. Çünkü aristokrasinin ve burjuvazinin çürümüşlüğünden ve halkı umursamamasından rahatsızdı. Robert Catesby, Thomas Winter ve diğer komplocularla birlikte Kral I. James’e ve tüm aristokrasiye karşı büyük bir plan yaptılar. ‘Barut komplosu’ olarak bilinen olay çok şeyi değiştirdi…



Yönetimi ve rejimi yıkmak isteyen 12 komplocu Westminster Sarayı’ndaki İngiliz Parlamento binasını, o yılki aristokrasi zirvesinde havaya uçurmaya karar verdi. Komploculardan birinin bilgi sızdırması sonucu komplo ortaya çıktı ve Fawkes, gece yarısı parlamento mahzenlerinde barut fıçısıyla yakalandı.


Fawkes, 31 Ocak 1606’da sarayın karşısında asılarak idam edildi ve vücudu parçalara ayrıldı. ‘Barut komplosu’ ise ülkenin tarihinde önemli bir dönüm noktası oldu. Protestan devlet adamlarını alt ederek halkı ayaklandırmayı hedefleyen olayı anarşi hareketlerinin öncüsü sayanlar olduğu gibi Fawkes’ın ona biçilen rolden uzakta koyu bir Katolik, olayın da dinlerle alakalı olduğunu savunanalar da var. Ama bir gerçek var ki; 17. yüzyılın bütün zorluklarına ve dönemin muhafazakar ve baskıcı rejimine rağmen böyle bir olay her yönüyle önemli bir başkaldırıydı.

Eylemin başarısızlığı İngiltere’nin birçok bölgesinde her 5 Kasım’da şenliklerle kutlanıp, Fawkes maskesi takılmış kuklalar yakılsa da, Fawkes’ın anarşist ruhu hala İngiltere’nin sokaklarında dolaşıyor.


 ntvmsnbc'den Hasan Cömert'in haberidir.


Formula Lingua

.