12 Ekim 2015 Pazartesi

'Barış'ın Dilbilimsel Kökeni


En başta belirtmeliyiz ki "kötü"nün varlığı nasıl ki "iyi" olanı değerli kılıyorsa aslında "savaş"ın da varlığı "barış"ı daha bir değerli kılıyor. Buna benzer bir yaklaşımla Sevan Nişanyan etimolojik sözlüğünde "barış"ın, "savaş-/savaş ikilisinden analoji yoluyla" bugünkü Türkiye Türkçesine geldiğini belirtiyor. Bunun yanında Orhan Hançerlioğlu ise Felsefe Ansiklopedisi'nde "barış"ı, "Savaş karşıtı olarak uzlaşma. Anamalcılığın geliştirici gücü ve zorunlu koşulu olan savaş'ın karşıtıdır." şeklinde tanımlar. Bundan yola çıkarak başlangıçta insan-insan, insan-toplum ve insan-doğa bir uyum içinde (barışık) yaşıyor idiyse o zaman "barış" kavramının bugünkü anlamıyla kullanımının, söz konusu uyumun bozulmasıyla ortaya çıkan savaşla birlikte oluştuğunu söyleyebiliriz.

Türkçede "bar-/barış-" sözcüğünün ilk rastlandığı kaynaklardaki anlamı ile bugünkü Türkçede kullandığımız"barış" sözcüğünün anlamı arasında semantik farklılıklar görüyoruz. Bu konuda Prof. Dr. Mustafa Öner "Barış-/Barış Sözü Hakkında" adlı makalesinde "Barış-" şeklinin Eski Türkçedeki kullanışlarının 'bar-' fiil kökündeki 'gitmek' esasına bağlı olduğunu belirtiyor. Yani bu devirde "barış-, 'karşılıklı olarak gidip gelmek' demektir" şeklindeki ifadesi de bunu gösteriyor. Yine bu paralelde Nemciye Alpay da "Bilmediğimiz Barış" adlı yazısında Türkolog Andreas Tietze'nin "Tarihi ve Etimolojik Türkiye Türkçesi Lugatı" eserinde "Barışmak" şeklinin "Bar-" kökünden işteşlik ekiyle oluştuğunu ve "birbirine gitmek" anlamına geldiğini belirttikten sonra bunu "Birbirinin gerçekliğine varmak" olarak tamamlar.

Eski Türkçeden Batı Türkçesine geçişte sözcük başında görülen ses hadiselerinden olan b- > v- değişiminden dolayı "bar- > var-" değişimi olsa da Prof. Dr. Mustafa Öner "var- " şeklinin yerini "git-" fiiline bıraktığını; "varış-" biçiminin çok az kullanıldığını ve bugün de bu fiilin arkaik bir unsur olarak kalmasına rağmen "barış-" fiilinin hâlâ kullanıldığını belirtiyor.

Barış- sözcüğünün Türkçenin birçok eski kaynaklarında geçtiğini görüyoruz. Bu kaynaklardan biri de Divan-ı Lugat-it Türk'tür. Burada geçen "olar bir birke barışdı" sözü "onlar birbirilerine gittiler" anlamına gelirken Harezm Türkçesinin önemli yadigarlarından olan Mukaddimetü'l-Edeb'te "Barış-", "birlikte gitmek" anlamına gelmektedir. Başka kaynaklarda da bu anlamda kullanım görülse de XV. Asır Çağatay Türkçesi metinlerinde "barış-" fiilinin "birisiyle münasebetini düzeltmek, barışmak" anlamlarına gelerek günümüzde algılanan biçimiyle kullanılmaya başlandığını görüyoruz. Burada "barış-" fiilinin semantik bir gelişme göstererek metaforlaştığını ve bir üst anlam tabakasına çıktığını söyleyebiliriz.

Tabi bazı Türk şiveleri bu sözcüğü günümüzde algılanan biçimiyle kullanmayıp "birbirine misafirliğe gidip gelmek (Tatar tü.)", "gidip gelmek (Kazak Tü.)", "karşılıklı gidip gelmek(Kırgız Tür.)" anlamlarında kullanmışlardır. Bunun yanında Prof. Dr. Mustafa Öner, barış- fiilinin çeşitli kaynaklarda keliş- fiiliyle birlikte kalıplaşmış kullanımlarına dikkat çekerek "keliş" fiilinin "barışmak" sözcüğü için kullanıldığını belirterek barış- ve keliş fiillerinde tarih sürecinde meydana gelen semantik değişimi şöyle anlatır: a- "Karşılıklı gidip gelmek" > b- "uymak; uyuşmak; anlaşmak" > c- "barışmak".


Sonuç olarak diyebiliriz ki bu tür semantik değişimler her dilde görülen normal dil unsurlarıdır. Önemli olan dilin sahip olduğu bu sözlerdeki sihrin keşfedilmesi ve anlamsal derinliğin tespit edilmesidir. Burada Türkçedeki "barış- / Barış" sözcüğü üzerinde durduk. Anlıyoruz ki bu sözcüğün anlamsal derinliğinde "birbirini ziyaret etmek, birbirine gitmek, görüşmek" var. Tabi insanlar öncelikle ya birilerine giderler ya da birileri gelir ve böylece görüşülüp konuşulur. Bunun sonucunda oluşan diyalog ile de anlaşmaya varılıp bir barışa erişilir. Sanırım ülkemizdeki sorunların temelinde de bu var. İnsanlar öncelikle birbirilerini suçlamak ve kavga etmek yerine birbirilerini ziyaret etseler, görüşseler ve konuşsalar o zaman bir barış yaratılabilir.

Kaynak: İbrahim Genç / Barış'ın Dilbilimsel Öyküsü



Formula Lingua

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder