''Ben bir dili zor öğrendim,35 dil de nasıl öğrenilir?!'' dediniz,değil mi?
Bugüne kadar 35 dil inceleyen ve bu özelliğiyle dünyanın en
çok dil bilen insanlarından olan Belçikalı dil bilimci Johan Vandewalle, 13
yaşında öğrenmeye başladığı Türkçeyi çok seviyor.
“Bir Türk ile Türkçeden başka bir dille konuşmak bana adeta
bir günah gibi geliyor.” diyen Vandewalle, insanlara kendi dillerinde hitap
etmeyi bir saygı ifadesi olarak görüyor.
Dil öğrenmeyi ‘şifre çözmeye’ benzeten ve Finceyi bir günde
öğrendiğini söyleyen Vandewalle, “Yeni bir dil öğrenmek bana büyük bir zevk
veriyor. Ama artık kendimi dil öğrenmekten ziyade dil öğretmeye adadım.” diyor.
1987 yılında en çok dil bilen Belçikalıyı tespit etmek için
yaşayan diller kapsamında düzenlenen ‘Babil Yarışması’nda 22 dille birinci olan
Vandewalle, Latince gibi 10 dil de dahil edildiğinde 32 dil öğrenmiş.
Aradan geçen zamanda yeni dil öğrenmek yerine dil öğretmeye
yönelen Vandewalle, sadece belleğine yeni 3 dil ilave ederek incelediği dil
sayısını 35’e çıkarmış. Dil rekoru kırmak gibi bir niyetinin olmadığını
vurgulayan Vandewalle, her yabancı lisan için bilgi seviyesinin birbirinden çok
farklı olduğunu belirtiyor. Vandewalle, “Bir dili tam anlamıyla öğrenmek için
insanın ömrü yetmez.” demeyi de ihmal etmiyor. Öğrenilen bir dilin
unutulmadığını, ancak uykuya dalabileceğini kaydeden Vandewalle, bir ülkeye
gittiği zaman mutlaka o ülkenin dilini öğrenmeye ve insanlara ana dillerinde
hitap etmeye çalıştığını anlatıyor.
Vandewalle, “13 yaşındayken Türkçe
öğrenmeye başladım. O zaman kendi kendime bir karar verdim. Bir Türk’le
konuşurken sadece ve sadece Türkçeyi kullanacağım, başka bir dille
anlaşmayacağım diye. Bir Türk ile Türkçeden başka dille konuşmak bana adeta
günah gibi geliyor.” diyor. Johan Vandewalle bu kadar çok dil öğrenmesini,
‘insanlara ana dillerinde hitap etmenin bir saygı ifadesi olması, dilleri
anlama isteği ve kendini dilini konuştuğu ülkenin bir vatandaşı gibi
hissetmesi’ne bağlıyor.
Öğrendiği dillerin bir kısmını o ülkelere giderek, bir
kısmını ise kitaplardan, radyo programları ve gazetelerden kendi kendine
öğrendiğini anlatan Vandewalle, herhangi bir dili meramını anlatacak şekilde
birkaç hafta içinde öğrenebildiğini söylüyor. İletişim için önemli olan
yapıları bildiği için öğrenmenin kolay olduğunu belirten Vandewalle, bir roman
veya gazete okumak için ise daha çok zaman gerektiğini kaydediyor.
En kısa sürede öğrendiği dilin Fince olduğu bilgisini veren
Vandewalle, olayı şöyle anlatıyor: “Belçika’da hava limanına giden trene
bindiğimde Fince bir ders kitabı aldım. Öğrenmeye koyuldum. Hava limanında
uçağı beklerken ve uçakta sayfa sayfa bu kitabı okudum. Bir gün sonra 100
sayfayı okumuşum. Önemli yapıları ve sözcükleri fark ederek okudum. İlk gün
Helsinki’de dolaştığımda etrafıma baktım, pek çok şeyi anlıyordum. Bir gün
içinde bir dünya açılmıştı.”
Vandewalle, şu anda ‘bir dil bilim projesi’ üzerinde
çalışıyor ve kendi kurduğu Doğu Dilleri ve Kültürleri Öğretim Merkezi’nin
başkanlığını yürütüyor. Bir dili öğrenmenin en kolay yolunu ‘metoduna uymak’
olarak özetleyen Vandewalle, bunu da ‘düzenli çalışmak ve konuşmak’ olarak
ifade ediyor.
Vandewalle’nin bildiği diller şöyle:
Flemenkçe, Fransızca, Latince, İngilizce, Almanca, Türkçe,
Farsça, Çağdaş Arapça, Rusça, Osmanlıca, Klasik Arapça, Eski Slavca, Özbekçe,
Kazakça, Kırgızca, Türkmence, Azerice, Uygurca, Tatarca, Başkurtça, Tuvaca,
Orhon Türkçesi, Eski Uygurca, Kuman Türkçesi, Çağatayca, Tacikçe, Mısır
Arapçası, Fas Arapçası, İtalyanca, Arnavutça, Yunanca, Hintçe, Urduca, Fince,
Gaelic.
Dil Öğrenmek için
Formula Lingua
www.formulalingua.com